Demir, Yazıcı'dan geldiği öne sürülen 'yeğenimi üniversiteye yerleştirin' talebini içeren maili, YÖK Başkanı'na sordu
ÖSYM Başkanı Ali Demir'in kendisine Bakan Hayati Yazıcı'dan geldiği öne sürülen 'yeğenimi üniversiteye yerleştirin' talebini içeren maili, YÖK Başkanı'na sorduğu öğrenildi
ZİYA ÖZCAN'A SORDU
Akşam'dan Emlik'in haberine göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği 'Bir bakanın, yakının üniversiteye yerleştirilmesiyle ilgili ÖSYM'ye e-posta attığı iddiasında' yeni bir gelişme ortaya çıktı. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın imzasıyla gönderilen bir e-postayla yeğeninin üniversiteye yerleştirilmesi talebinin 26 Ekim'de ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'e ulaştığı, bunun üzerine Demir'in durumu YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'a ilettiği öğrenildi. YÖK Başkanı Özcan'ın 'Bakan Bey böyle bir işle uğraşmaz. Dolandırıcının biridir, çöpe at gitsin' demesi üzerine konuyu önemsemeyen ÖSYM Başkanı Demir'in, Kılıçdaroğlu'nun iddialarına karşı kendini savunmak için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek e-postayı gönderenler hakkında suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.
İŞTE ÖSYM'YE GÖNDERİLEN O MAİL
Habertürk Gazetesi de ÖSYM Başkanı Ali Demir'e gönderilen o maili yayınladı bugün. Mail şöyle:
''Ali Bey, merhabalar.
Öncelikle benim size her konuda destek olucağımı bilmeniz isterim.
Benim çok sevdiğim bir yiğenim var.. bu kızımızın tek hedefi doktor olmaktır..Ama alt yapısı zayıf olduğu için.. aşırı psikolojik depresyona girdi ve bu durum hem ailesini hemde dayısı olarak beni çok üzüyor..benim sizden tek istediğim bu kızımızın bu önümüzdeki (ygs ) ve ( lys ) sınavlarında başarı elde edip İstanbul içinde bir tıp fakültesine yerleşmesini sağlamaktır.Sizden bu yardımınızı esirgememenizi rica ediyorum. Bu konuda yardımınızı bekliyorum.
Selamlar
Hayati Yazıcı''
ÖNCE ÖNEMSENMEDİ
Geçen ekim ayında KPSS'deki kopya iddiaları sonrasında ÖSYM Başkanlığı görevinden ayrılan Ünal Yarımağan'ın yerine vekaleten başkanlığı yürüten Prof. Dr. Ali Demir'e, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı imzalı bir e-posta geldi. E-postada, yeğeninin üniversiteye yerleştirilmesi isteniyordu. E-postayı alan Prof. Dr. Ali Demir, o dönemde ÖSYM, YÖK'e bağlı olduğundan amiri konumundaki YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'a gitti. Özcan, e-postayı inceledikten sonra, 'Bakan Bey böyle bir şey yazmaz. Bunu yazan dolandırıcının biridir, dikkate alma, çöpe at gitsin' dedi. Özcan'ın sözleri üzerine, ÖSYM Başkanvekili Prof. Dr. Ali Demir de konuyu önemsemedi ve bu e-posta unutulup gitti.
SAVCILIĞA BAŞVURDU
Geçen hafta sonunda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, isim vermeden bir bakanın yakınlarını üniversiteye yerleştirmek üzere ÖSYM Başkanı'na e-posta attığını söyleyince, ÖSYM Başkanı Demir harekete geçti. Demir, kendisine bu e-postayı atan kişilerin bulunması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.
Yeğen de yok mail de
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Üniversite yerleştirmeleri'' ile ilgili sözleri üzerine 'Kesin konuşsun, ondan sonra konuşacağım'' dedi.
Seçim çalışmalarına devam eden Bakan Yazıcı, bir gazetecinin, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'Bakan yeğeninin uygun bir yere yerleştirilmesi konusunda ÖSYM'ye mail atıldığı'' yönündeki iddialarla ilgili sorusu üzerine, 'Kesin konuşsun, ondan sonra konuşacağım. Öyle bir şey yok'' diye konuştu.
KURGULANMIŞ BİR PROJE
Bakanlık'tan yapılan açıklama da böyle bir mailin varlığı kabul edilerek şunlar kaydedildi: Sayın Yazıcı'ya ait veya Yazıcı tarafından kullanılan bu isimli bir e-posta adresi bulunmamaktadır. Ortada kurgulanmış bir proje vardır. Sayın Bakan'ın yeğeni de bulunmamaktadır. Yazıcı, 10 Mayıs'ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur.
CHP: Kamuoyu tatmin olmadı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay, 'Bakan Yazıcı'nın maili' konusuyla ilgili AKŞAM'a yaptığı değerlendirmede, 'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz' dedi. Altay, şunları söyledi: 'Bakan Yazıcı'nın 'Benim adıma mail atılmış' açıklaması tatmin edici değildir. Kamuoyu vicdanı da tatmin olmamıştır. ÖSYM Başkanı Ali Demir'in bu kadar yıpranmasına rağmen istifa etmemesi, hükümetle aralarında geçmişe dönük suç ortaklığı olduğunun göstergesidir. Yazıcı'nın açıklaması da suçluluk psikolojisiyle yapılmıştır.'