Trabzonspor'da Onur Recep Kıvrak'ın sakatlanmasının ardından bordo-mavili takımın kalesini devralan ve 6 lig maçında kalesinde sadece 1 gol gören Tolga Zengin, zor bir dönemde kaleyi devraldığını, ancak bunu gözünde büyütmeden görevini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını söyledi. Tolga, şampiyon olunması halinde Trabzon kentinin kaderinin değişeceğini de belirtti.
Beşiktaş'ın milli kalecisi Rüştü Rençber'in 4 yıl önce varisi olarak gösterdiği Tolga Zengin, Futbol Federasyonu'nun Tam Saha Dergisi'ne verdiği röportajda, sakatlığından ve kaleci tercihlerinden dolayı bugüne dek bir türlü patlama yapamadığını anlattı.
Rüştü'nün her şeyden önce böyle şeyler söylemesinin kendisi için onur ve gurur verici olduğunu ifade eden Tolga, "Ama tabi ki önemli olan insanın çalışıp kendini geliştirmesi. Bu 4 yıllık süreçte ciddi bir sakatlık geçirdim. Aslında oynadığım ve performansımın iyi olduğu dönemler de vardı, ancak bazı dönemlerdeki kaleci tercihlerinden dolayı kenarda beklediğim bir dönem oldu. Sonrasında küçük bir sakatlık daha geçirdim. Gerçi o sakatlık beni çok fazla etkilemedi, ancak o sırada Onur oynamaya başladı ve gerçekten de iyi bir performans gösterince doğal olarak ben yedek beklemeye başladım" dedi.
Dizinden bir sakatlık geçirmesine rağmen 2007-2008 sezonunda oldukça başarılı bir performans gösterdiğini anlatan Tolga, şöyle devam etti:"O sezon 24 maçta 18 gol yedim. Süper Lig'in en az gol yiyen kalecisiydim. Oynamadığım 10 maç ise sakatlık geçirdiğim 2,5 aylık döneme rastlıyordu. O performansım beğenilmiş olmalı ki, 2008 Avrupa Şampiyonası finallerinde Milli Takım kadrosunda yer aldım. O kadrodaki tek Trabzonsporlu oyuncu bendim. Şampiyonadan döndükten sonra da oynamaya devam ettim. Çünkü yeni transfer edilen Tony Sylva'nın bir lisans problemi vardı ve zaten oynaması mümkün değildi. Benim oynadığım ilk 6 maçta takım 5 galibiyet, 1 beraberlik almıştı. Sonraki hafta Galatasaray'a 3-0 yenildik ve ondan sonra ben oynayamadım. Tabi bu bir tercih meselesi. Ben de teknik adamların bu tercihlerine saygı duyarım. O süreçten sonra fazla oynama şansı bulamadım ama şimdi görev bana düştü ve ben de elimden geleni yapmaya çabalıyorum."
Onur'un sakatlığının ardından bütün yükün omuzlarına binmesini problem etmediğini söyleyen Tolga, "Ama tabii ki zor bir dönemdi. Çünkü takımın şampiyonluk yarışında en zorlu virajlara girdiği bir dönemde kaleyi devraldım. Ama benim görevim kaleye gelecek olan topu tutmak. Bu görev sezonun ilk maçı da olsa, şampiyonluk maçı da olsa değişmiyor. Bazı şeyleri çok fazla büyütmemek lazım. Önemli olan sahaya çıkıp işini en iyi şekilde yapabilmek" diye konuştu.
"HERKESE KENDİNİ BEĞENDİREMEZSİN"
Tolga, "Onur'un sakatlanmasından sonra bir çok Trabzonsporlu'nun, 'Eyvah şampiyonluk gitti' dediğini biliyoruz. Onlar Tolga'nın iyi olduğu dönemleri unutmuş, sadece her kalecinin kariyeri boyunca yiyebileceği hatalı golleri hafızalarına kazımış insanlardı ama ne yazık ki böyle bir atmosfer de vardı. Bu atmosferi hissetmek senin motivasyonun üzerinde nasıl etkiler yaptı" şeklindeki bir soru üzerine de şunları söyledi:"Böyle bir atmosferin doğması hakikaten hoş değil. Ancak insanların kafasından bazı şeyleri çıkaramazsın. Zaten sen ne yaparsan yap, herkese kendini beğendiremezsin. Seni beğenen insanlar vardır, beğenmeyen insanlar vardır. Camiamızda maalesef ön yargılı insanlar var, ancak önemli olan insanın kendi performansından memnun olması. Önemli olan kendi performansını en yukarıda tutabilmek. Ben en iyi zamanımda bile acımasızca eleştirilere maruz kaldım. Önemli olan kendini mutlu edebilmek, ondan sonra zaten insanları mutlu edebilirsin. Ben hep böyle düşündüm. İnsanların söyledikleri şeyler tabii ki üzücü, ancak fikirlerini değiştiremiyorsun."Tolga, derdini, sıkıntısını çok paylaşan biri olmadığını kaydederek, "İçine kapanık biri sayılırım. Bazen yabancı kalecilere bakıyorum, keşke ben de onlar kadar rahat olabilsem diyorum ama olamıyorum. Bu benim yapımla da alakalı tabi. Maç içinde biraz daha rahat olmak lazım ama benim yapım biraz daha duyarlı. Zaten kaleciler her zaman yalnız adamlardır. Kalecilerin arkasında hatalarını kapatacak kimse yok, sanırım biraz da bu yüzden yalnızlar" dedi.
"TRABZON'DA KENDİ OYUNCULARINA TAHAMMÜLSÜZLÜK VAR"
Trabzon'da şehrin kendi oyuncularına karşı bir tahammülsüzlük olduğunu söyleyen Tolga Zengin, "Fakat bunu şehrin tümüne de mal etmemek gerekiyor. Bu tepkiler belli kesimlerden geliyor. Ama açık söylemek gerekirse bu tepkiler geçmişte daha fazlaydı. Artık hem sayımız fazla değil hem de taraftar biraz daha bilinçlendi bu konuda" diye konuştu. Tolga, 5-6 maç öncesine dönüp bakıldığında, takımda Trabzonlu oyuncu oynamadığını belirterek, "Altyapıdan gelen oyuncu yoktu. Aslında taraftarı da anlamak gerekiyor. Bu şehrin çocuğu olduğumuz için bize nazları daha fazla geçiyor. Biz her zaman daha fazla göz önünde oluyoruz ve omuzlarımıza daha fazla sorumluluk yükleniyor. Taraftarın böyle düşünmeye de hakkı var. Ancak bizim cephemizden bakıldığında, işimizi profesyonellikten ziyade duygusal yönleriyle yaşıyoruz. Dolayısıyla olumsuz sonuçlardan çok daha fazla etkileniyoruz. Çünkü biz bu şehrin evladıyız. Evet, bir futbolcunun kariyerini nerede sürdüreceği belli olmaz, bugün burada, yarın başka bir yerde olabilirsiniz. Ancak sonuçta dönüp dolaşıp yaşayacağımız yer Trabzon ve bu da altyapıdan yetişen oyuncuların duygusallığını artırıyor" dedi.
"ONUR İLE AĞABEY-KARDEŞ GİBİYİZ"
Tolga, Onur ile her şeyden önce ağabey-kardeş gibi olduğunu kaydederek, "Mümkün olduğu kadar birlikte dertleşiriz. Her konuda ona yardımcı olmaya çalışırım. Pırlanta gibi çocuk. Kaleciliğini zaten konuşmamıza gerek yok. Biz her zaman burada oynaması gereken kişinin Türk olması gerektiğini söyledik. Yabancı kaleci olacağına Türk kaleci olsun. Onur veya ben, Tony'nin arkasında duracağımıza birbirimizin arkasında durmayı tercih ederiz. Çünkü Tony'nin olduğu dönemde ikimiz de oynayamadık. Sonra ben kaleye geçmeye başladım, dirseğimden sakatlandıktan sonra da zaten Onur aldı kaleyi ama kaybettiğimiz bir şey olmadı. Tony'nin arkasında bekleyecektim, Onur'un arkasında bekliyorum. Önemli olan beklerken kendini hazır tutabilmek. Biz ne kadar ağabey-kardeş olsak da bizim işimiz bu. Fırsat bulduğunda iyi oynamak zorundasın ve bunun için de yedek beklediğin dönemde üst düzeyde çalışman gerekiyor" ifadelerini kullandı.Yedek kalmanın her oyuncu için kötü olduğunu ifade eden Tolga, "Önemli olan yedek kaldığın zaman kendini bırakmamak. Yedek kaldığın zaman eksiklerini daha iyi görüyorsun ve kendini kafa olarak da hazırlıyorsun. Kendini geliştirme şansın oluyor. Yedek kaldığım zamanki ilk düşüncem tabii ki Trabzonspor'un başarısıydı. O dönemdeki çalışmalarım hep kendimi geliştirmeye yönelikti. Futbolda ne zaman neyin olacağı belli olmaz, bu bir şanstır ve beklemek gerekir. Ben de bekledim. Allah'a her zaman şu şekilde dua ederim, 'kimsenin sakatlığından bana fayda sağlama.' Önemli olan senin iyi olman. Sen iyi olduktan sonra değerin elbette anlaşılır" diye konuştu.
GÜNEŞ'İN ETKİSİ
Teknik direktör Şenol Güneş'in motivasyonunun üstünde her zaman büyük etkisinin bulunduğunu belirten Tolga, "Ayrıca hocamıza insani açıdan saygımız büyük. Zaten kaleciliği iyi bilen ve Türkiye'de önde gelen isimlerden biri. Böyle bir hocayla çalışınca tabi daha fazla motive oluyorsun. Önemli olan bir diğer nokta da Alper hoca faktörüdür. Kaleci antrenörümüz Alper hocanın da gelişimimizde büyük katkısı oldu. Oyuncuların ara sıra ter idmanı falan olur, bizim hiç öyle bir antrenmanımız olmadı. Biz hep aynı ciddiyetle çalıştık. Alper hoca her anlamda bize çok ciddi katkısı olan bir isimdir" dedi. Daha önce Galatasaray ile yapılan maçlarda kötü anılarının olduğunu dile getiren Tolga, "TT Arena'daki o son maça çıkarken çok farklı şeyler hissetmedim, çünkü geçmiş geçmişte kalmıştır. İki Galatasaray maçı benim için hakikaten kötü geçmişti ama dünyanın sonu değildi. Her kaleci gol yer. İki Galatasaray maçı değil de iki kötü maç olarak düşünmek lazım. Bizim hedeflerimiz var ve ben de maça çıkarken takıma nasıl faydalı olurum, onu düşüyordum" diye konuştu.
"ŞAMPİYON OLURSAK KENTİN KADERİ DEĞİŞİR"
Tolga, şu anki hedefinin Trabzonspor'un şampiyonluğu olduğunu ve başka bir hedef düşünmediğini ifade ederek, "Şampiyon olursak kesinlikle önce insanlar rahatlar. 28 senenin tahammülsüzlüğü ortadan kalkar. Bir maç kazanıldığında bile Trabzon'da çok şey değişiyor. Şampiyonlukta nasıl bir değişim yaşanacağını anlamak için bu bile yeterli bir gösterge. Şampiyonluk durumunda belki de bu şehrin kaderi değişir" dedi.(A) Milli Takım formasını tekrar giymek istediğini vurgulayan Tolga, yerli kaleci olarak Rüştü ve Volkan, genç kalecilerden de Onur ve Cenk'in çok iyi olduğunu, yabancı olarak da Van Der Sar ve Peter Cech'i beğendiğini sözlerine ekledi.