Erdoğan, reel faiz ile ilgili iddialı söylemlerine dün tekstilcilerle buluşmasında yine devam etti. Başbakan Erdoğan, "Bizlerin, bu ülkede parayı satarak zengin olan finans sektörüne uyarımızı yapmamız lazım. Biz emeği, ürünü satarak zengin olanlarla veya imkan sahibi olanlarla finans sektörünün dayanışmasını çok önemsiyoruz. Bunu adilane yapmak durumundayız. Adilane yapılırsa bu ülke hep birlikte kalkınır. İstikrarı bozmadan ekonominin dengelerini sarsmadan istikrarla Türkiye'yi büyütmeye devam etmek durumundayız" dedi. Reel faizlerin düşmesi gerektiğini söylediğini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
HALK BANA HAKARET EDİYOR
"Reel faizler düşecek, düşmeli. Benim Merkez Bankası'na müdahale etme yetkim yok. Ama arazide Merkez Bankası yok, ben varım. Halkın karşısında ben varım. Birisi faizden şikayetçi olduğu zaman gidip Merkez Bankası'nın yetkililerini bulmuyor, beni buluyor. Hakaret ise bana hakaret ediyor, onlara hakaret etmiyor, ben de düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum."
Kayıtdışı çalışmanıza katlanıyoruz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tekstilcilere seslenirken, "Bu sektörde yaklaşık 2 milyon çalışan var. Bunların sadece 350-400 bininin kayıtiçinde çalıştığını biliyoruz. Bunun farkındayız ama katlanıyoruz. Ben artık işverenimden şu kayıt dışı konusunda daha fazla hassasiyet bekliyorum" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, artık işverenlerden kayıtdışı konusunda daha fazlahassasiyet beklediğini, eğer Türkiye güçlenirse daha fazla vergi toplamanın gayreti içine girmeyeceklerini belirterek, "Dikkat edin, oranları düşürerek süreci devam ettiriyoruz ama şunu biliniz ki kesin söyleyemiyorum ama tahmini söylüyorum, bugün hâlâ Türkiye'de yüzde 40-45 kayıtdışı var" dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği tarafından düzenlenen "4. İstanbul Moda Hazır Giyim Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye sanayisi, özellikle Türkiye'nin ihracatı, emek yoğun istihdam açısından son derece büyük önem ifade eden moda ve hazır giyim sektörüyle ilgili böyle bir konferansı düzenleyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneğine, konferansa katkı veren tüm kuruluşlara teşekkür etti.
Kurumlar Vergisi'nin 33'ten 20'ye düştüğünü ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz hükümet olarak vazifemizi, sorumluluğumuzu biliyoruz. Zamanı geldikçe, şartlar oluştukça adımlarımızı atıyor, üzerinizdeki yükleri hafifletiyoruz ama ben artık işverenlerimizden de şu kayıt dışı konusunda daha fazla hassasiyet bekliyorum. Eğer bu ülke güçlenirse biz sizlerden daha fazla vergi toplamanın gayreti içine girmeyiz. Dikkat edin, oranları düşürerek süreci devam ettiriyoruz ama şunu biliniz ki kesin söyleyemiyorum ama tahmini söylüyorum, bugün hâlâ Türkiye'de yüzde 40-45 kayıtdışı var."
Kayıtdışı azaldıkça yükünüz azalır
Türkiye'nin petrol kuyularının, petrol yataklarının olmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sizlere gelecek bütün altyapı imkanlarını biz neyle yapacağız? Bizim tek kaynağımız var; vergi. Bu olursa yol olacak, bu olursa limanlar olacak, bu olursa suyu bulacağız getireceğiz. Bunlar olmadığı zaman siz ne nakliyenizi doğru dürüst yapabilirsiniz ne boyamanızı yapabilirsiniz ne de kalkıp dışarıdan gelen bütün ithalatçılara, 'İşte benim güzel ülkem bu' diyebilirsiniz. Bunların hiçbirini diyemezsiniz. Biz bu sürece girdik. Artık iftihar edebileceğiniz, gelenlerin gerçekten hayran olduğu bir ülke var. Bizler de gittiğimizde hayran hayran bunu anlatıyorlar bize. Kayıtdışı azaldıkça üzerinizdeki yükler çok daha hızlı şekilde azalacaktır."
Tekstil sektöründe bugün 2 milyon civarında çalışanın bulunduğunu, bunların sadece 350-400 bininin kayıt içinde çalıştığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Bunun farkındayız, biliyoruz ama katlanıyoruz. Kayıtdışı çalışanları ne kadar kayıt altına alırsak inanın sorunları o kadar hızlı çözeriz, ancak şartlar ne olursa olsun sektör geri gitmiyor, ileri gidiyor" dedi.
2001 yılında Türkiye tekstil sektörünün dünya tekstil ihracatındaki payının 2.3 oranında olduğunu, 2009'da bu oranın kriz ortamına rağmen yüzde 3,4'e yükselerek, Japonya'nın üzerine yükseldiğini belirten Erdoğan, "Hazır giyimde dünya toplam ihracatının yüzde 3.4'ü Türkiye'den yapılırken, bugün o seviyeyi muhafaza ediyor, yüzde 3.5'luk payı elimizde tutuyoruz" diye konuştu.