Balıkesir Üniversitesi (BAÜ), Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Balıkesir Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (BASKF) tarafından ortaklaşa düzenlenen ''Her Yönüyle Sporcu Sağlığı Günleri'' sempozyumunun ikincisi, BAÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.
BAÜ Rektörü Prof. Dr. Mahir Alkan'ın açış konuşmasını yaptığı ve sporda sağlık ve kariyer gibi konuların ele alındığı sempozyumun en ilgi çekici oturumunu, Konyaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, Kayserispor kalecisi Süleymanou Hamidou ve Op. Dr. Bülent Zeren'in konuşmacı olarak katıldığı bölüm oluşturdu.
Balıkesir ve ilçelerindeki beden eğitimi öğretmenleri, kulüp yöneticileri, antrenör ve sporcular yanında kentteki ilk ve ortaöğretim kurumlarından çok sayıda öğrencinin izlediği oturumda, teknik direktör Yılmaz Vural, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Vural, Türkiye'de futbol oynayan gençlerin büyük bölümünü işçi sınıfı ailelerden gelenlerin oluşturduğunu belirterek, başarıya giden yolda yeteneğin yetmeyeceğini, eğitimin de önemli bir işlevi bulunduğunu söyledi.
Vural, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 20 milyon kişinin okula gittiğini, bunların spor sisteminin içerisine dahil edilmesi noktasında yetersiz kalındığını ve lisanslı sporcu sayının az olduğunu belirtti. Vural, futbolda pratik yanında teorinin de önemli olduğuna işaret ederek, görev yaptığı kulüplerde futbolcularla teorik anlamda ders yapamadığından yakındı.
Oyun sistemini ilgilendiren bir konuda futbolcularına 15 dakika bir şey anlatmaya çalıştığında bunu dinleyene çok ender rastladığını belirten Vural, ''Türkiye'de okumuş sporcu sayısı az. Türk sporcusunu entelektüel hale getirmeliyiz. Günümüzde futbolcularımız genelde işçi sınıfının çocukları. Elit sınıfın spor yapmasını sağlayamıyoruz. Eğitilmeye muhtaç ülkede futbolu eğitemiyoruz. Türkiye'de okumuş futbolcu sayısı çok az. Daha yeni yeni lise seviyesine geldik. Böylesine çarpık sistemde elbette sakatlıklar da olacak. Olimpiyatlardan bahsediyoruz, büyük rakamlar harcayarak başarı bekliyoruz ama hep devşirme sporculardan medet ummaya başladık. Kendi sporcusuna, gencinize yeterli eğitim veremiyorsanız, kendi çocuğunuzla bu iş nasıl olacak? Almanya'da 6 milyon lisanslı sporcu var. Tabi başarılı olacaklar. Sporu okullarda sistemin içerisine mutlaka yerleştirmeliyiz. Tabii ki bu siyasi irade ile olacak. Ülkemizde en azından kıpırdanmalar var. Eskiden siyasi partilerin programlarında spor tek kelimeyle geçiştirildi. Bugün daha çok yer veriyorlar. Demek ki, siyasi irade de sporda eğitimin farkına vardı. Bu önemli bir gelişme'' dedi.
VURAL'I ŞAŞIRTAN SORU
Bir dinleyici, teknik direktör Yılmaz Vural'a, rahatsızlık geçiren eşini hekimler yerine tedavi amacıyla Balıkesir'in Manyas ilçesinde tıbbi eğitimi olmayan bir kişiye götürdüğünü hatırlatarak, ''Bu size göre bir tezat oluşturmuyor mu'' sorusunu yöneltti.
Soru karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Vural, ''Her şeyi yaptık. Birçok uzmana götürdük. Belindeki ağrıları bir türlü dinmedi. Önemli ameliyatlar geçirmesi gerektiği söylendi. Bu sırada bir arkadaşımız, 'Bir de Manyas'taki Kasap Mustafa'ya götürün' dedi. İzmir'den dönüyorduk, 'hadi bir gidelim' dedik. Kasap Mustafa'yı bulduk. Eşimi sandalyeye oturttu. Bir şeyler yaptı. Bizim hanım kalktığında koşuşturmaya başladı. Herkese tavsiye ederim. Bunun tıbbi açıklaması nedir bilmiyorum. Onu da Bülent Zeren hocama soralım'' diyerek salondaki gülmekten kırıp geçirdi.
Vural'ın bu ifadeleri üzerine, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Bülent Zeren ise ''Kasap Mustafa'ların kasaplık yapmaya devam etmelerini öneriyorum'' karşılığını verdi.
Sempozyum başkanı Prof. Dr. Devrim Akseki, konuşmalarla sunulan tebliğlerin kitapçık haline getirileceğini bildirdi.