Bin Ladin'in öldürülüşünün ardından AK Parti Hükümeti cephesinden ilk açıklama Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'ten gelmişti. Çiçek, Türkiye'nin El Kaide konusunda üzerine düşeni yaptığını belirterek "Terör örgütleriyle ilgili elde ettiğimiz bilgileri paylaştık. Ancak PKK söz konusu olduğunda, Türkiye mücadelesini tek başına yaptı" diye konuşmuştu.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise aynı konudaki rahatsızlığını "Bütün dünya Ladin'e karşı nasıl bir ittifak yaptıysa, ümit ederim PKK'ya karşı da aynı ittifakı yapar'' sözleriyle dile getirmişti.
BU TÜR İDDİALAR EFSANEDİR
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone, ABD'nin, terör örgütüyle mücadelesinde Türkiye'ye yeterince yardım etmediği şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Bu tür iddialar bir efsanedir, yalandır. Terörle mücadelede Türkiye'ye ABD'den daha fazla destek veren başka bir ülke varsa, bu ülkeyi bilmek isterim" dedi.
ANLAMSIZ BULUYORUM
Büyükelçi Ricciardone, Türkiye'nin terör örgütüyle mücadelesinde ABD'nin zaman zaman "elinden geleni yapmadığı" gerekçesiyle eleştirilmesini "anlamsız" bulduğunu, bu tarz yaklaşımların ardındaki düşünceyi anlamakta zorlandığını söyledi.
Terörizmle mücadelede Türkiye ile diplomatik alanda işbirliği yaptıklarını, diğer ülkelere PKK'ya baskı uygulama çağrısında bulunduklarını ifade eden Ricciardone, buna ek olarak iki ülke arasında hukuki yaptırımlar alanında da işbirliği olduğunu belirtti.
UYUŞTURUCU TACİRİ OLARAK TANIMLADIK
Ricciardone, geçen haftalarda 5 PKK'lının uyuşturucu taciri olarak tanımlandığını, mal varlıklarının dondurulduğunu ve seyahat özgürlüklerinin ellerinden alındığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörle mücadelede Türkiye'ye ABD'den daha fazla destek veren başka bir ülke varsa, bu ülkeyi bilmek isterim. Diplomatik işbirliği yapıyoruz, hukuki yaptırımlarda işbirliğimiz var. Detaylarını burada vermem söz konusu olamaz, ama en önemli işbirliği alanımız ise istihbarattır. ABD aşırı derecede değerli ve açık söylemek gerekirse bir o kadar da pahalı özel yeteneklere sahiptir. Bu teknik yeteneklerin kullanımı sınırlıdır, bunları örneğin Afganistan'daki kendi güçlerimizin yararına kullanmak yerine, Türk kuvvetlerinin hizmetine sunduk.
ABD PKK'NIN TERÖRİST ÖRGÜT OLDUĞU İLAN ETMİŞTİR
Sunduğumuz bu yetenekler sadece dolarla ölçülemez, değeri kaç Türk insanının hayatının kurtarıldığıyla ölçülebilir. Elbette bir maddi değeri de var, bedeli günde bir milyon doların üzerindedir, yıllık maliyeti 400 milyon dolara yakındır ve bu uygulama birkaç yıldır sürüyor, buna 'hiç bir şey' denemez. Bunu yapıyoruz, çünkü biz terörizmle mücadelede müttefikiz. Bunu yapıyoruz, çünkü ABD PKK'nın terörist bir örgüt olduğunu ilan etmiştir.
Onların terörist olduğunu açıkça ilan ettik, hukuki yaptırımları destekliyoruz, askeri güçlerinizi destekliyoruz, diplomatlarınızla birlikte çalışıyoruz, bir şey yapmadığımız nasıl düşünülebilir, bilemiyorum." Ricciardone, terör saldırılarından masum insanların hayatını kaybetmelerinin ardından insanların öfkeli, kırgın ya da kızgın olmalarının anlaşılabilir olduğunu, ABD halkının da 11 Eylül'ün ardından benzer duygular yaşadığını belirtti.
BİN LADİN SONRASI
Büyükelçi Ricciardone, "uygarlığın kural tanımayanlarla ve suçlularla mücadelesinin" Usame Bin Ladinsonrasında da süreceğini, ancak Bin Ladin'in ölümünün ardından, takipçilerinin önemli bir dayanaktan yoksun bırakıldığını söyledi.
Bin Ladin'in ideolojisinin nefret, ayrımcılık ve zalimlikle dolu olduğunu ifade eden Ricciardone, bu ideolojinin iflas ettiğini, artık daha az insanın Bin Ladin'in adımlarını takip edeceğini umduğunu kaydetti.
Büyükelçi Ricciardone, Bin Ladin'in ölümünün dünyanın birçok şehrindeki terör kurbanlarını geri getirmeyeceğine, kurbanların yakınlarının acılarının sona ermeyeceğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bin Ladin'in yaptığı en kötü zalimlik, aşırılık, nefret ve şiddetin İslam ile ilgisi olduğuna dair insanların akıllarının karışmasına neden olmasıydı. İran'da, Türkiye'de, Güneydoğu Asya'da yaşadım, çok insan tanıdım.
Kendilerine Müslüman diyen bu insanların hiçbiri şiddet yanlısı ya da zalim insanlar değildi. Bin Ladin, bir figür olarak kendini İslam'ın temsilcisi olarak gösterdi. Bence bu, Bin Ladin'in işlediği en büyük suçtur. Şimdi ortadan kalktığına göre, artık bunu yapamaz, umarım varken açtığı yaralar, yokluğunda iyileşir."